Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, l Temsilciğilinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle açıklama yaptı.

Gözden kaçırmayın

DEMOKRASİ HERKESE LAZIMDEMOKRASİ HERKESE LAZIM

Uslu, 1 Mayıs’ın emeğin,  alın terinin, barışın, demokrasinin ve güvenli bir gelecek için dayanışmanın,  yardımlaşmanın günü olduğunu belirtti. Uslu, “Bugün dayanışma ve yardımlaşmanın günüdür. Bugün biz emekçilerin; Günün şartlarına uygun seviyede eşit ve adil ücret uygulanmasını talep edeceğimiz gündür.  Vergide adaletin sağlanmasını; özgürce örgütlenmemize imkân verilmesini; Tüm haklarımızın korunup geliştirilmesini isteyeceğimiz gündür. Gelişen üretim teknolojilerineuyum sağlayacak işçi eğitimlerinin yapılmasını; İş sağlığı ve güvenliğinin gerektirdiği şartlara uygun çalışma ortamlarının sağlanmasını, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğimizi, meydanlarda haykıracağımız gündür. 17 Kasım 2019 tarihinde Çin’de başlayıp tüm ülkeleri etkisi altına alan COVID-19 pandemisinin; 2022 yılında askeri operasyon ile başlayıp devam eden Rusya-Ukrayna Savaşının; İsrail’in Filistin topraklarına girip Filistin halkını hunharca yok etmek için başlattığı zulm sürmektedir. Acımasızca yaratılan terör eylemlerinin; Ülkemizi ve tüm dünya ülkelerininekonomisini olumsuz etkilemesi, tüm bu olayların yanında 6 Şubat tarihinde 11 ilimizi etkileyen deprem felaketinin ülkemizde can ve mal kaybınada neden olması, ülkemizin olumsuz etkilenmesini dahada ağırlaştırmıştır. Ülkemizin ekonomide yaşadığı sıkıntıya bağlı olarak yüksek oranda devam eden enflasyonla mücadele ile sağlanan ücret artışlarına rağmen, ücretlerin reel değerini düşürmesi işçimizi, emeklimizi dayanılması güç geçim sıkıntısına sokmuştur. Adil olmayan vergi sistemimize bağlı olarak ücretlerden yüksek oranda vergi kesilmesi ile işçi Ocak ayında aldığı ücreti yılın yarısından itibaren alamamaktadır.” dedi.

“ÖRGÜTLENME ÖNÜNDEKİ ENGELLER KAÇAK İŞÇİ ÇALIŞTIRILMASINI KOLAYLAŞTIRIYOR”

Ücretlere uygulanan düşük vergi dilimlerinin yarattığı uygulamanın, işçinin örgütlü olmadığı işyerlerinde ücretlerin düşük gösterilmesine karşı olduklarını belirten Muharrem Uslu, “İşçinin sosyal sigorta hakkını kaybetmesini dahi gözealarak kayıt dışı çalışmaya teşvik etmesine; Ülkenin bu nedene bağlı olarak önemli miktarda vergi kaybına yol açmıştır. Yapılan mücadelemize rağmen halan sürmekte olan örgütlenmenin önündeki engeller, kaçak işçi çalıştırılmasını kolaylaştırmaktadır. İş sağlığı ve iş güvenliği şartlarına uygun olmayan ortamlarda çok düşük ücretlerle, çağdaş köle şartlarında işçi çalıştırılmasına devam edilmesi ülkemizin önemli sorunlarından biri olarak devam etmektedir. Sendikaya üye olmak isteyen işçinin işten çıkartılması neredeyse normal bir uygulama haline gelmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarında çoğu haklarından mahrum olarak taşeron işçilerin çalıştırılmaya devam edilmesi önemli bir sorun olarak gündemdedir. Halen ülkemizde kayıt dışı çalıştırılan işçi oranı yüzde 30 seviyelerinde devam etmektedir. Geçmiş yıllardan beri devam eden işsizlik yapısal sorun haline gelmiştir. TÜİK’in 2024 Şubat ayı verilerine göre işsizlik oranı yüzde 8,7’dir. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,3 iken, kadınlarda yüzde 11,3seviyesindedir. Genç nüfusun işsizlik oranı ise yüzde 15,6’dır. Genç nüfusun işsizlik oranının yüksek oluşu, geleceğimizin güvencesi olan Sosyal Güvenlik Kurumunun aktif pasif dengesi bakımından büyük önem arzetmektedir.” diye konuştu.

“İŞÇİ KIYIMI BİR AN EVVEL SON BULMALIDIR”

Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) verilerine göre, Türkiye’de her gün 5 işçinin iş kazası sonucu hayatını kaybettiğine değinen Temsilci Uslu, “İş Sağlığı, İş Güvenliği Meclisinin verilerine göre 2023 yılında 1929 işçi iş kazaları sonucu hayatını kaybetmiştir. Ülkemiz ölümlü iş kazalarında Avrupa ülkeleri içinde birinci sırada, İLO’nun12 Temmuz 2023 tarihinde güncellenen verilerine göre, dünya ülkeleri sıralamasında ise ölümcül olmayan mesleki yaralanmalar bakımından 11’inci, ölümlü iş kazası sayısı bakımından 15’inci sırada yer almaktadır. Ülkemizde hemen hemen her gün en az bir kadın hunharca öldürülmektedir. Diğer bir kanayan yaramız ise çocukların her türlü şiddete karşı korunamaması ve çocuk işçiliğidir ve tüm bu konular gündemdeyeteri kadar yer almamaktadır. Bugün Emek ve Dayanışma Günümüzde tüm sorunlarımızı bir kez daha haykırıyor, kamuoyu ile iktidar ve muhalefet partileriyle paylaşıyor, sorunlarımıza kısa sürede çözüm getirilmesini talep ediyoruz. 31 Mart seçimlerinden sonra maalesef ilimizin bazı ilçe ve belde belediyelerinde işçi kıyımı devam etmektedir. Son iki günde Dazkırı Belediyesinde 20 işçi, Sultandağı İlçesi Dereçine Belediyesinde 9 işçinin işine son verilmiştir. Bu işçi kıyımının bir an evvel son bulmasını, aksi takdirde Türk İş ve bağlı sendikalarla kanundan gelen haklarımızı kullanmaktan çekinmeyeceğiz.” diye konuştu.