Bu ara sanırım hepimiz depresyondayız. Karşılaştığım herkes bunalım içinde. Mutlu insan yüzlerine pek nadir rastlıyorum. Herkes gergin ve patlamaya hazır bir bomba gibi. Geçenlerde adres sormaya bir bakkala girdim. Aradığım işyerinin ismini söyledim ve biliyor musunuz diye sordum. Bana, ‘Ben buranın muhtarı mıyım? İşim gücüm yok da seninle mi uğraşacağım?’ dedi. Aldığım yanıt beni şaşırttı. Rahatsız ettiğim için özür dileyip ayrıldım. Dükkandan çıkarken arkamdan, ‘Tamam çık git’ diyen sesini duydum. Tekrar girip tatsızlık yaşamamak için hızla oradan uzaklaştım.
***
Bahsettiğim bakkal gibi birçok kişi son derece öfkeli. Vatandaşların bu hale gelmesinin nedenleri siyasiler tarafından iyi etüt edilmeli. Galiba hepimiz de sevgi ve saygıyı unuttuk. Birbirimize sadece öfke duyuyoruz. Oysa birbirimizi sevmek için tonlarca neden bulabiliriz. İnsanların kusurlarını değil de olumlu yanlarını görmeyi denemiyoruz. Sanki yalnızca kendimiz doğruyuz da etrafımız yanlış yapıyor gibi düşünüyoruz. Bu bencillikten vazgeçmek zorundayız. Yoksa mutsuzluğumuz bitmeyecek. Yardımlaşma ve dayanışmayı da ihmal eder olduk. Geçmişte iyi günde ve kötü günde omuz omuza olduğumuz insanlara şimdi sırt çeviriyoruz.
***
Komşumuzla paylaşılan bir tas çorba, iş arkadaşımıza verdiğimiz küçük bir borç, sokak kedileriyle paylaşılan bir öğlen yemeği ve daha sayılabilecek birçok şey bizi mutlu edebilir. Yeter ki bunun için girişimde bulunalım. Bir insanda en çok yadırgadığım davranış bencilliktir. Ama son zamanlarda bencillik toplumun genel özelliği haline geldi. Bununla da mücadele etmeliyiz. Dünya bizim etrafımızda dönmüyor. Kendimizi karşımızdakinin yerine koyabilmeyi yapmak zorundayız. Örneğin sokakta kağıt mendil satan satıcıya kirli bir eşya gibi bakmak kimsenin haddi değildir. Bir gün herkes o kişinin yerinde olabilir.
***
Geçmişte büyüklerimiz, ‘Dünya iyi insanların yüzü suyu hürmetine dönüyor’ derlerdi. Mutlaka bu zamanda da iyi insanlar var. Hepimizin bu iyi insanlardan olabilmek için yarışmamız gerekirken tersini yapıyoruz. Bunun sonucu da mutsuzluk çalıyor kapımızı. Yaptığımız her şeyin bize olumlu yada olumsuz geri döndüğüne inanırım. Örneğin birinin mutsuz olmasına sebep olmuşsanız bunu mutlaka yaşarsınız. Bu nedenle iyilik biriktirelim ki yaşamımız boyunca karşımıza hep iyilikler çıksın. Mutluluğun reçetesi aslında küçük iyiliklerde gizli. Bunu biliyor ama çoğu zaman egomuza yeniliyoruz. İstersek bunu başarabiliriz.
***
Günümüzde karşılıksız iyilik yapan kişilere, ‘deli’ gözüyle bakılıyor. Bu kişilerin sayılarının artması mutlu bir toplumu inşa etmemiz için gerekli diye düşünüyorum. Birbirimizi karşılıksız sevelim ve saygı duyalım. Farklılıkları zenginlik olarak saymayı bilelim. Ben hayata iyimser bir gözlükle bakmayı seviyorum ve herkese de bunu öneriyorum. İyi bir insan olmak zor değil. Emin olun ki iyilikler mutluluk getiriyor. Gelecek güzel günlere inanıyorum. Toplumun düzeleceğine inanıyorum. Bir gün gelecek ve iyiler kazanacak. Mutlu günler yakın. Umutlu olalım. Umut hiç bitmesin.
Yorumlar