Türk Eğitim Sen Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muhtar Demirci, Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağının Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelmesiyle birlikte beklentileri karşılayacak düzenleme ile ilgili taleplerini açıkladı. Basın açıklamasının ardından Başkan Demirci ve sendika üyeleri, TBMM’DE siyasi partilerin temsilcisi bulunan Afyonkarahisar Milletvekillerine mektup gönderdi.
Gözden kaçırmayın
Suriye gelişmelerini doğru okumakÖğretmenlik Meslek Kanunu taslağının Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelmesiyle birlikte taslak içinde nelerin olması gerektiğini basın açıklaması ile duyuran Türk Eğitim Sen Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muhtar Demirci, “Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda beklentilerimizi karşılayacak düzenlemelere yer verilmesi gereklidir” dedi. Başkan Demirci, “Eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önlenebilmesi için, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda mutlaka cezaların artırılmasına, şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılmasına, özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışanlarının da görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Öğretmenlik mesleğine yönelik genel kaygılar ortadan kaldırılmalı, buna ek olarak maaş ve özlük hakları günümüz ekonomik koşullarına ve öğretmenlik mesleğinin itibarına uygun şekilde belirlenmelidir. Türkiye’de öğretmen istihdamı ile ilgili ihtiyaç analizi yapılmalıdır. Bu konuda MEB ve YÖK koordineli bir şekilde süreci yürütmeli eğitim fakültelerinin sayısı ve kontenjanları buna göre belirlenmelidir. Sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulaması kaldırılmalı ve tüm öğretmenlerin kadrolu şekilde istihdam edilmesi sağlanmalıdır. Öğretmen liseleri tekrar hayata geçirilmelidir. Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenler ekonomik ve özlük hakları açısından teşvik edilmelidir. Zorunlu hizmet alanlarında görev yapan eğitim çalışanlarına 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde vaat edildiği üzere teşvik ödeneği ödenmelidir. Öğrenim özrü, kendi alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans ve doktora öğrenimine devam edenler için geri getirilmelidir. Özellikle eş durumu atamalarında anayasanın koruması altında olan aile bütünlüğünün sağlanması açısından toplumu oluşturan ailenin bir arada tutulması zamana ve şarta bağlanmamalı, özür grubu atamalarında kolaylık sağlanmalıdır. Liyakati esas alan yazılı sınav esasına dayalı yönetici atama sistemi kurulmalıdır. Sınavla öğrenci kabul eden okullara yönetici ve öğretmenler de yazılı sınavla alınmalıdır. Eğitim kurumu yöneticilerine; yönetici olarak il dışı tayin hakkı verilmelidir. Eğitim kurumu müdürlüğü ikinci görev kapsamından çıkarılarak asli görev haline getirilmelidir. Doğal afet durumlarında afete maruz kalan bölgelerdeki öğretmenlere teşvik edici tedbirler alınmalıdır. Her yıl öğretmen atamaları standart bir takvim doğrultusunda gerçekleştirilmeli ve 1 Eylül’de göreve başlayacak şekilde düzenlenmelidir. Eğitim Fakültesi son sınıfta yapılan öğretmenlik uygulaması stajı süresince öğretmen adaylarının sigortalanması ve asgari ücretin en az ½ si kadar ücret verilmesi gündeme alınmalıdır. Öğretmen kariyer basamakları sistemi sınavsız olmalıdır. Mesleki kıdemi 5 yıl olan öğretmenlere Uzman, 5 yılını tamamlamış Uzman Öğretmenlere de Başöğretmen unvanı verilmelidir. Yüksek lisans ve doktora öğrenimi bu sürelerden düşülmelidir. Hiçbir öğretmen Başöğretmen unvanı almadan emekli olmamalıdır. Mesleki kıdemi 20 yıl ve daha fazla olan öğretmenlerin uzman öğretmenlikte bekleme süresi kaldırılmalı, Başöğretmen unvanı verilmeli ve tazminatı ödenmelidir. Öğretmenlik kariyer basamakları sisteminin getirmiş olduğu mali haklar emeklilik sistemine de yansıtılmalıdır. GİH sınıfında görev yapan yöneticilere görev ve sorumlulukları gereği, ücret dengesizliğini önlemek için, kıdemlerine bağlı olarak uzman öğretmen ve başöğretmen tazminatları yansıtılmalıdır. Ücretli öğretmenlik, özel öğretim kurumlarında geçen süreler, PİKTES kapsamında görev yapılan süreler, uzman ve başöğretmenlik için gerekli kıdem hesabında sayılmalıdır. Kariyer basamaklarında ilerlemek için, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası
almamış olma şartı kaldırılmalı, eğitim programı ve asgari çalışmaları tamamlama zorunluluğuna yer verilmemelidir. Eğitim kurumu çalışanlarının mobbinge maruz kalmaması için Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda, bu hususta düzenlemeler yapılmalıdır. Başarıyı esas alan, objektif kriterlere dayalı ödül sistemi getirilmelidir. Mesleki ve kişisel gelişimlerine destek olmak amacıyla, hizmet içi eğitim fırsatından her öğretmen faydalanmalıdır. Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına bir asgari ücret tutarında ödenmelidir. MEB Yönetici Akademisi kurulmalı, eğitim kurumları müdürleri EKYS sonrası burada yetiştirilmelidir. Tüm öğretmenlerin maaş karşılığı ders saati 15 saat olmalıdır” diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından Başkan Demirci ve sendika üyeleri, TBMM’DE siyasi partilerin temsilcisi bulunan Afyonkarahisar Milletvekillerine mektup gönderdi.