Afyonkarahisar Kasaplar, Sucukçular ve Lokantacılar Odası Başkanı İbrahim Yörük esnafın yaşadığı sıkıntılarla ilgili açıklama yaptı.

Gözden kaçırmayın

DEMOKRASİ HERKESE LAZIMDEMOKRASİ HERKESE LAZIM

Yörük'ün açıklaması şöyle;

Ülkemizin içinden geçtiği ekonomik kriz, her geçen gün daha da derinleşmektedir. 2023 yılından bu yana ekonomik şartlar daha da kötüleşmiş, vatandaşlarımızın alım gücü ciddi şekilde düşmüş ve esnafımızın belini bükmüştür. Özellikle kasap esnafımız, bu zor dönemlerde büyük sıkıntılarla boğuşmaktadır. Yetkililerin bu tablonun oluşumuna kayıtsız kalması durumu ise kabul edilemez. Seçim sonuçları sonrasında krizin derinleşmesine müsaade edilir hale geldiği gibi bir görünüm oluşmaktadır. Bu da olağan şüpheli olarak hükümetin tarım ve hayvancılık politikalarını ve seçime endeksli ekonomi dizaynını göstermektedir. Bu istikrar gibi görünen ama aslında ülkeyi istikrarsızlaştıran sistemin değişimi yönünde güçlü bir talebin oluşmasına neden olmaktadır.

Et ve Et ürünleri piyasasına gelirsek, öncelikle, piyasada yeterli sayıda hayvan bulunmadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Yerli üreticinin ekonomik anlamda önünü görememesini sağlayan ve hemen hemen 10 yıldır süren piyasa müdahaleleri sonucu artık hayvan sayımızda yetersizlik oluşmuştur. Önceden ithalat yoluyla piyasa düzenlenmeye çalışılırken artık ithalat yoluna gitmek bir zorunluluk haline gelmiştir. İthalat ile ayrı bir piyasa yapılmaya çalışılmaktadır. Bu doğrultuda, 800.000 adet gibi çok yüksek miktarda canlı hayvan ithalatı planlanmıştır. Yem fiyatlarındaki sürekli artışla birlikte yukarıda ifade ettiğim diğer hususlar birleşerek, ülkemiz besilik canlı hayvan rezervlerinin alarm verdiği bir noktaya gelmiştir. Hükümetin bu konuyu çözememesi, sektördeki sürdürülebilirliği ve yerli üreticinin geleceğini tehdit etmektedir. Et ve Süt Kurumu'nun piyasanın, üreticinin ve tüketicinin zararına yaptığı karkas ithalatı ise piyasayı altüst etmekte ve üreticinin önünü göremez hale gelmesine neden olmaktadır. Bu müdahalelerin faydadan çok zararı olduğu açıktır.

Türkiye genelinde et ürünleri imalatında kurulu kapasite kullanım oranları hızla düşmekte ve şu an üretimde korkunç bir rakam olan yüzde 60 civarında düşüş yaşanmaktadır. Bu vahim durum, sektörümüzün adeta çöküşe sürüklendiğini göstermektedir. Bu acı gerçek, sektörümüzdeki krizin ne kadar derin olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. İşletmeler artan maliyetler ve düşen taleple mücadele ederken, ayakta kalma mücadelesi vermektedirler. Bu koşullarda işletmelerin geleceği oldukça karanlık görünmektedir. Bu acı gerçek, sektörde bir felaketin eşiğinde olduğumuzu göstermektedir. İşletmeler artan maliyetlerle başa çıkmakta zorlanırken, kâr marjları yok olmaktadır. Bu durumda, işletmelerin ayakta kalması neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Yetersiz tedbirler ve çözümsüzlük, sektörümüzü yok oluşun kıyısına itmektedir.

Bunlara bağlı olarak, et fiyatlarının ve kurban fiyatlarının pazara yansıması maalesef beklenildiği gibi olmamaktadır. Canlı hayvan baskül fiyatları kilogram başına 250-260 TL civarında seyretmekte, bu da karkas fiyatının 500 TL'yi geçtiği izlenimini vermektedir. Ancak, bu tablo tamamen aldatıcıdır ve gerçeklerle örtüşmemektedir. Piyasada gerçek fiyatlar ve koşullar bu rakamların altında olmalıdır.

Afyonkarahisar’da bugün dana kesim karkas kg fiyatı 350 TL’dir. Bu gerçeklik, piyasadaki suni fiyat artışlarının ne kadar haksız ve dayanaksız olduğunu göstermektedir. Hükümetin yanlış politikalarının ve genel ekonomik tablonun derin kriz halinde olmasının bu fiyatların belirlenmesinde olumsuz bir rol oynadığına inanıyoruz. Yanlış politikalar ve piyasa müdahaleleri, fiyatların suni bir şekilde yükselmesine neden olmaktadır. Bu tablonun temeli aslında güvensizliktir.

Bu durum, üreticileri ve tüketicileri aynı şekilde olumsuz etkilemektedir. Üreticiler, makul fiyatlarla ürünlerini satamazken, tüketiciler aşırı yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalmaktadır. BU SORUMSUZLUK KABUL EDİLEMEZ! Acil ve etkili önlemler alınmadığı sürece, sektörümüz daha da büyük bir felakete sürüklenmeye devam edecektir.

Son dönemde artan enerji maliyetleri ve akaryakıt fiyatları da et fiyatlarının yükselmesine sebep olan diğer önemli etkenlerdir. Üreticilerin maliyetleri her geçen gün artmakta, bu da doğal olarak nihai ürün fiyatlarına yansımaktadır. Tüketicilerimizin bu yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalması, toplumsal refahı olumsuz etkilemekte ve alım gücünü düşürmektedir. Tüketicilerin mevcut ekonomik zorluklarının yanı sıra, seçim ekonomisi ve Türkiye'nin göçmen sorunu gibi kronikleşen diğer sosyo-ekonomik sorunlarla da doğrudan ilişkili olduğunu görmezden gelmek imkânsızdır. Hükümetin giderek totaliterleşmesi ve halkın taleplerini göz ardı etmesi, ülkenin içine sürüklendiği bu karanlık tablonun temel nedenlerindendir. ARTIK HÜKÜMET, HALKIN YAŞADIĞI ÇARESİZLİĞİ VE ACILARI UMURSAMIYOR, KENDİ SİYASİ ÇIKARLARINA ODAKLANIYOR. Ekonomik kriz, sadece kötü politikaların veya dış faktörlerin bir sonucu değil, aynı zamanda hükümetin halkı umursamaması ve onları savunmaması gibi temel bir güven krizinin sonucudur. Bu durum, toplumun derin bir huzursuzluk içinde olduğunu ve geleceğe dair hiçbir umudun kalmadığını göstermektedir. Bu durum sürdürülebilir değildir ve acil müdahale gerektirmektedir.

Afyonkarahisar Kasaplar Odası olarak, hem üreticilerimizin hem de tüketicilerimizin menfaatlerini korumak adına hükümetten acil ve etkili önlemler almasını talep ediyoruz. Piyasanın dengeye kavuşması ve gerçek fiyatların yansıtılması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğine inanıyoruz. Aksi takdirde, sektördeki krizin daha da derinleşmesi kaçınılmazdır.

Ayrıca, kurban alacak vatandaşlarımız için önemli bir önerimiz bulunmaktadır: Kurban fiyatlarının Kurban Bayramı'na yaklaştıkça ucuzlama eğilimi gösterebileceği göz önüne alındığında, vatandaşlarımızın kurbanlıklarını bayramın 3-5 gün kalana kadar bekleyerek almasını tavsiye ediyoruz. Bu sayede daha makul fiyatlarla kurbanlık temin edilebilir. Aynı zamanda, vatandaşların alım gücünün düşük olması nedeniyle fiyatların düşüş eğiliminde olacağını tahmin ediyoruz.

Ayrıca, buna ilave olarak nakit akışı krizi olduğunu ve dolayısıyla bu yüksek fiyatların karşılanmasında kredi kartı yöntemlerinin kullanılmazsa, vatandaşın kurban alamayacak pozisyona gelebileceğini de belirtmek isteriz. Bu durumda, vatandaşlarımızın kurban alabilmesi için nakit akışının düzenlenmesine yönelik tedbirlerin alınması da büyük önem taşımaktadır. Nakit akışı sıkıntısı, vatandaşların kredi kartı veya taksit gibi esnek ödeme seçeneklerinden yararlanamaması anlamına gelir ki bu da kurbanlık alımını imkânsız hale getirebilir. Bu noktada, finansal kurumlar ve hükümet, düşük gelirli vatandaşların kurban alımı için ödeme kolaylıkları sağlamak adına acil önlemler almalıdır. Aksi takdirde, yüksek fiyatlar nedeniyle kurbanlık alamayan vatandaşlarımızın mağduriyeti kaçınılmaz olacaktır.

Kurban Bayramı'nın bereketiyle gelmesini ve tüm milletimizin bu mübarek günleri huzur içinde geçirmesini temenni ediyoruz.