İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun yaptığı açıklamada, "Afyonkarahisar’daki iktidar Partisi milletvekillerine sesleniyorum. Geçti Bor'un pazarı sürün eşeğinizi Niğde’ye. Salatalık üreticisini kaderiyle tarlada baş başa bıraktınız kiraz vişne üreticisini kaderiyle baş başa bıraktınız şimdi patates Üreticimiz ve fasülye üreticilerimiz biber üreticilerimiz perişan durumda" dedi.
Gözden kaçırmayın
Suriye gelişmelerini doğru okumakOlgun'un açıklaması şöyle:
"Bugünkü Basın toplantımın konusu Seçim Bölgem Afyonkarahisar’lı üreticilerinin durumlarıdır. Ankara’ya gelmeden önce İlimiz Afyonkarahisar’da köy ve beldelerde üreticilerimizle birlikte oldum ve dertlerini dinledim ;
Mevsim itibarı ile şu anda patates söküm zamanıdır. Üç gün önce Afyonkarahisar’ın en yoğun ve en kaliteli patatesini yetiştirildiği Dinar, Sandıklı ve Şuhut Bölgesindeki üreticilerimizle tarlada bir araya geldim. Tarlada durum içler acısı. Burada üretilen patatesler tarlada 3,50 TL’ye alınıyor. Ancak 1 kg. patatesin maliyeti 8 TL. Dolayısıyla üreticilerimiz patatesin tarladan sökme bedelini bile karşılayamıyor. Buradan aldıkları parayla işin içinden çıkamayan üreticilerimiz şaşırmış vaziyette. Dertlerine çözüm bulacak, çare olacak bir yönetici bulamamaktalar. İktidar milletvekilleri ve iktidar temsilcilerinin adeta patates üreticilerine kör ve sağır bir şekilde davrandığı dertlerini duymazlıktan ve görmezlikten geldiğini gittik bizzat yerinde gördük. Durum gerçekten içler acısı patates üreticimiz maalesef bu sene kendi ürünüyle kendi topraklarında batırılmış durumda.
Bunun yanında fasülye üreticilerimizin durumu aynı, karpuz üreticilerimizin durumu yine aynı. Karpuzun tarlada alım fiatı 1 TL ancak alan yok müşteri yok, Dolayısıyla böyle bir ortamda karpuzu bir dahaki yıla vitrinde göreceğiz.
Uzaktan seyrederek bakacağız, üretim yetersizligi nedeniyle satın alma gücü olmayan vatandaşımız mağdur olacak.
Afyonkarahisar’da biber yetiştiricisinin durumu aynı. Afyon’da domates, kavun yetiştiricisinin durumu aynı buğday, arpa yetiştiricisinin durumu maalesef aynı.
Kornişon salatalığın çok büyük bir bölümü Afyonkarahisar’da yetiştirilmektedir. Ancak bu kornişon salatalıklar, turşu fabrikalarının aracı ve komisyoncu olarak kullanmış olduğu elek sahipleri tarafından, adeta kedinin fareyle oynadığı gibi oynamış, oturmuş fiyat politikasının olmadığı ve ürün alımında neredeyse sıfır olan ürünü, bir numara diye alındığı, üç numara diye elekten geçen salatalığı 3 TL’den almaya kalkmışlar ve bununla da yetinmeyip parasını 8 -10 ay sonra ödeme koşulu koymuşlardır. Bu da yetmezmiş gibi gerekirse bu üç numara dört numara olan salatalıkları alınmayacağı söylenmiştir.
İşte üreticinin hali budur.
Üreticilerimiz de bu durumdan bıktıkları ve borç batağında oldukları, salatalıkları tarladan toparlayan işçilerin parasını bile çıkaramadıkları için tarlalardaki ürünlerini toparlamaktan vazgeçip tarlalarını sürüp geçmişler, tarlalarını bozmuşlar, salatalıkları toprağa gömmüşlerdir. Üreticinin kredi borcu ilaç borcu sulama borcu ve tohum borcu kendi üzerine kalmıştır. Üretici işin içinden çıkamamıştır.
Allah aşkına, salatalığın, patatesin alındığı fiyatlarla gidin çarşıda kahvede bir bardak çay , bir bardak su içemezsiniz. Markete gidin bir tane sakız alamazsınız sakız… Bu Üretici size ne yaptı? bu üreticinin günahı ne de, bu insanları bu hale düşürdünüz? İnsanlara adeta yaşama, öl dercesine muamele yaparak tarladaki ürününün para etmemesi için elinizden gelen politikayı uyguladınız; size yazıklar olsun. 22 yıldır aralıksız ve kesintisiz kırsal kesimde yaşayan köy ve kasabalarımızdaki Anadolu Çiftçilerinin oyunu aldınız. Bu Anadolu Çiftçilerini de şimdi kendi kaderiyle baş başa bıraktınız. Şu anda çiftçimiz perişan, banka kredilerini ödeyemez durumda. Elektrik faturalarını ödeyemez durumda. Çocuğuna harçlık veremez durumda. Evinin mutfak giderlerini karşılayamaz durumda. Böyle tarım politikası olmaz olsun. Böyle tarım Bakanı olmaz olsun. Size yazıklar olsun. Böyle ülke yönetimi olmaz. Bu şekilde üretici kendi derdiyle baş başa bırakılmaz.
Kiraz ve vişnede de aynı durum yaşandı ;
Afyonkarahisar’ımız da dünyanın en kaliteli kirazı yetişir. Yetişen kirazlar bu sene gerek rekolte düşüklüğü nedeniyle, gerekse açıklanan satın alma fiyatlarının düşüklüğü nedeniyle üreticilerimiz sulama ilaçlama ve toplatma bedelini alamadılar.
Dünyanın en güzel vişnesi Afyonkarahisar‘ımızda yetişmektedir. Vişne Üreticimizin hali kiraz Üreticimizden farksızdı. Maalesef Vişnecilerimiz adeta sefilleri oynadılar.
Arpa ve Buğday Üreticileri ;
Arpa buğday üreticileri de bu hükümetin yanlış tarım politikaları yüzünden maalesef tarlalarındaki kaldırdıkları ürünle tohum bedeli ve biçerdöver parasını karşılayamamışlardır. Onların durumu da artan orantısız mazot fiyatları ve buna bağlı olarak iğneden ipliğe gelen afaki zamlar nedeniyle maalesef bu sektördeki üreticilerimiz de per perişan olmuştur.
Kırmızı et üreticilerimiz ve beyaz et üreticilerimiz ;
Sanki diğer üreticilerimizden çok mu iyi durumdalar. Onların durumu da yürekler acısı. Artan yem fiyatları ve enerji fiyatları akaryakıta gelen üst üste orantısız zamlar nedeniyle maalesef kırmızı et üretiminde , yandaşlara yapılan canlı hayvan ithalatı nedeniyle bu sektörde de üreticilerimiz dertleriyle başbaşa kalmıştır.
Süt üreticilerimizin durumu daha kötü durumdadır. Bugün piyasada sütün maliyeti artan yem fiyatlarıyla birlikte 18 TL’nin altında değildir. Buna rağmen süt üreten üreticilerimiz fiyatların 11 TL’ye düşmesine rağmen sütünü satabilecek tüccar da bulamamaktadır.
Sizin anlayacağınız toprağı saksıda, hayvanı hayvanat bahçesinde gören bir tarım bakanının, bu ülkeyi getirebileceği bundan daha kötü bir durum sanırım yoktur.
İşte değerli basın mensupları, Türk Tarımının son durumu 30-40 yıl geriye gitmiştir. Artık bundan sonra bu sektörü ayağa kaldırmak çok da kolay olmayacaktır
Soğan ;
Yani sizin anlayacağınız 22 yılın sonunda milli bir tarım politikası olmayan iktidar, Türk milletini kuru soğana muhtaç etmiştir. Yine ilimiz Afyonkarahisar’da önemli miktarda soğan üretimi yapılmaktadır. Bu yıl içerisinde maalesef soğan üreticilerimizde umduğunu bulamamış tarlaya ektiğinin karşılığını alamamış, büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır.
Ne üretici ne de tüketici bu yanlış tarım politikalarından faydalanabilmiştir. Çünkü, üretici ile tüketici arasında pastanın büyüğünü maalesef Komisyoncular yemektedir. Devletin milli bir tarım politikası olmayışının bedelini vatandaş ödemektedir. Milli tarım politikası olamayan devletler büyük bir beka sorunuyla karşı karşıyadır. Her şeye de bir beka sorunu uyduran hükümet aslında en büyük beka sorunu olarak milli bir tarım politikası üretemediğinden dolayı, ülkemizi ve milletimizi beka sorunu ile karşı karşıya bırakmıştır.
Hani bir türkü vardır ya; hep dildedir yiğit muhtaç olmuş kuru soğana bilmem söylesem mi söylemesem mi diye. İşte tam da bugün yiğit muhtaç olmuştur kuru soğana. Üreticimizde tüketicimizde durumdan memnun değildir, hali perişandır.
Kısacası üreticilerimizin beklentileri , tarım kredi ve banka borçlarının ertelenmesi, desteklerin arttırılması, büyük emek ve fedakarlıklarla yetiştirdikleri ürünlerin pazarda gerçek değerini bulması, dışarıdan ürün almak yerine yerli üreticimize sahip çıkılması..
Peki bunlar bu kadar adaletsizlik olurken, AKP’li milletvekilleri ne yapmaktadır. Onlar da kendileri çalıp, kendileri söyleyip, kendileri oynamaktadır. Milletin derdiyle dertlenenmeleri mümkün değildir. Milletin derdiyle dertlenen milletvekilleri milleti ile beraber milletinin dar gününde de, zor gününde de her zaman yanında durur. Ancak bakıyorum ki iktidar milletvekilleri belediye seçimlerinde milletten yedikleri tokatı hala unutamamışlar, onun şokuyla Sağa sola savrulmuş vaziyette ortada boş boş dolaşmaktadırlar.
Bu yetmiyormuş gibi birde tatilden deniz kenarından bahsetmektedirler. Sayın Afyon AKP vekili. Ben bugün itibari ile yaz başından bu tarafa tatilin T ‘sini bilmem. Görevimin başında ülkeme ve milletime hizmet etmek için gece gündüz demeden gerek meclisteki görevimi, gerek genel merkezdeki görevimi ve gerekse sorumlulugunu taşıdığım Afyonkarahisar milletvekilliğini ifa etmeye çalışıyorum. Bana güvenen inanan hemşehrilerimin helal oylarının Hakkını vermeye çalışıyorum. Kaldıki kimin şu an tatilde olduğunu sen daha iyi biliyorsun.
Buyrun halk pazarını beraber gezelim , buyrun patates tarlasını beraber gezelim. Buyrun domates tarlasını beraber gezelim , salatalık tarlasını beraber gezelim. Buyrun, kaderine terk ettiğiniz emekli hemşerilerimizi beraber gezelim buyrun asgari ücretle evini çoluğunu çocuğunu geçindirmeye çalışan asgari ücretli çalışanlarımızı birlikte ziyaret edelim. Buyrun hodri meydan, nereye istiyorlarsa orada vatandaşın huzuruna birlikte çıkalım görelim bakalım millete söyleyecek ne sözünüz var.
Bu işler öyle 10 İlçe, 30 belde ve göy gezdim demekle olmuyor. Dinar’ın Haydarlı Belediye Başkanının odasında çay içipte Haydarlı’lı hemşerilerimi ziyaret ettim demekle olmaz. Hemen aşağıya inip patatesleri tarlada kalan çiftçilerimizi niye görmedin.
Afyonkarahisar’da Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ile Üretici birkaç köylü hemşehrimizi ve fabrikaların satın almacılarını bir araya getirmiş güya sorunlarına çözüm aramışlar. Beyler böyle çözüm olmaz çözüm tarlada olur. Çözüm vatandaşın yaşadığını yaşadığınız zaman anlarsınız onların ne durumda olduğunu. Siz oturduğunuz yerden sırça köşklerden çiftçinin adına karar veriyorsunuz ondan sonra da bu çiftçi ürettiği ürünü tarladan topladığında yaptığı masrafı çıkaramıyor. Sizin tarım politikası anlayışınız bu.
Bu anlayışla hiçbir yere varamazsınız kaldı ki salatalık üreticilerimizin tarlasında salatalık kaldı mı da şimdi sorununa çözüm arıyorsunuz bugün geldiğimiz noktada tarlada salatalık kalmadı bütün salatalık üreticileri tarlalarını bozdular Sizinki neye benziyor biliyor musun iş işten geçti şimdi çözüm arıyoruz görüntüsü veriyorsunuz. Biz de bir atasözü vardır sizlere hatırlatalım geçti borun pazarı sür eşeğini Niğde’ye der atalarımız.
Önemli bir atasözüdür ben de buradan Afyonkarahisar’daki iktidar Partisi milletvekillerine sesleniyorum geçti borun pazarı sürün eşeğinizi Niğde’ye. Salatalık üreticisini kaderiyle tarlada baş başa bıraktınız kiraz vişne üreticisini kaderiyle baş başa bıraktınız şimdi patates Üreticimiz ve fasülye üreticilerimiz biber üreticilerimiz perişan durumda bunlarla ilgili bahri sorunu ivedilikle çözün. Bunların mağduriyetini giderin . Yoksa bir hafta sonra on gün sonra her şey geçmiş bitmiş olacak, patates üreticimiz de maalesef çaresizlik içerisinde dertleriyle baş başa kalacak.
Partinizin kuruluş yıldönümünü kutluyorsunuz ya;
Şunu unutmayın ki ;
Büyük Komutan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Büyük Taarruzun kazanıldığı bu topraklarda, düşmanların yıkamadığı Afyonkarahisar’ımızı siz yerle bir ettiniz.
Büyük Türk Milletini ve Aziz Afyonkarahisar’lı hemşehrilerimi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum"