Bu yazımda Türk halkı arasında “bilinirlikte” üst sıralarda yer alan bir ismin, Nimet Abla’nın yaşam sayfalarını aralayacağız. Annesinin adı Sıdıka, babasının adı Raşit olan 1899 İstanbul doğumlu Nimet Abla’nın tam ismi Melek Nimet Özden’dir. Eşi İsmail Bey’in 1928 yılında Eminönü Yeni Cami önündeki meydanda tütüncü ve sarraflık dükkanında müşterilerine Türk Tayyare Cemiyeti’nin çıkardığı piyango biletlerini satmaya başlamasıyla Nimet Abla’nın ilk biletçilik temelleri atılmış olur.
EŞİ ZARAR EDİNCE İŞ BAŞA DÜŞER…
İsmail Bey Tayyare piyango biletlerinin ser (baş) bayisidir ve tanıtmak maksadıyla küçük esnaflara dağıtmaktadır. Satılan biletlerin paralarını tahsil edemeyince işletmesi büyük zarara uğrar ve kapanma noktasına gelir. Nimet Abla, işte bu zor günlerde devreye girer. Türk Tayyare Cemiyeti Müdürü Merhum Fikret Bey’le görüşerek bir numaralı bayilik anlaşmasını yapar.
1931’DE 100 BİN LİRALIK BÜYÜK İKRAMİYE SATTIĞI BİLETE ÇIKAR…
1931 yılbaşında 100 bin liralık büyük ikramiyenin onun sattığı biletlerden birine çıkmasıyla dikkatleri üzerine çeker. Uğuruna inananların sayısı her geçen gün artar. Dönemin en fazla tiraja sahip gazetelerinden İkbal, Tasvir ve Efkar’ın birinci sayfalarında Nimet Abla’nın talihliye 100 adet mor bin liralıkları sayarak teslim ederken çekilen fotoğraflar ve röportajlar yayınlanır. “Talih Nimet Abla’dan doğuyor” inancı İstanbul’u aşıp ülke geneline yayılır. Artık Türkiye’nin çeşitli illerinden gelinip onun gişesinden bilet alınmaktadır.
İŞLER ÖYLE YOĞUNDUR Kİ, BAZEN DÜKKANDA KONAKLAR
Nimet Abla piyango bayisi, 1938 yılında zamanın valisi ve belediye başkanı merhum Lütfü Kırdar’ın Eminönü meydanını genişletme projesi çerçevesinde gerçekleşen istimlâk sebebiyle şimdiki yerine taşınır. İşler öyle yoğundur ki, Nimet Abla gece gündüz, kar kış demeden çalışır. Bazı günler dükkanın üst katında yatar. Sattığı biletlere çıkan büyük ikramiyelerle ilgili gazetelerde çıkan haberlerin kupürlerini iş yerine asarak reklamını yapar. İnsanların biletine piyango çıkması sonucu zengin ve mutlu olmalarına aracılık etmek ona büyük haz ve mutluluk verir.
DEFALARCA HACCA GİDER, SIKI BİR ATATÜRK HAYRANIDIR…
İnançlarına bağlı olan Nimet Abla, ilk Türk iş kadınları arasında yerini alır ve piyango tarihine damgasını vurur. İlki 36 yaşında olmak üzere defalarca Hacca gider. O sıkı bir Atatürk hayranıdır, “Onun sayesinde bugünlerimizi yaşıyoruz.” demektedir. İlke ve inkılâplarına verdiği değer ve duyduğu saygıdan ötürü her yıl Atatürk için mevlit okutturur.
CAMİ İNŞA ETTİRİR, VAKIF KURAR…
1963 yılının ağustos ayında Esentepe’de kendi adını verdiği caminin inşasını başlatır. 1970 yılında ibadete açılan caminin iç tasarımı 1980’de tamamlanır. Camiye gelir kaynağı olsun diye 1971 yılında boğazdaki villasını satarak Hacı Nimet ismiyle bir vakıf kurar ve tüm gayrimenkullerini vakfa bağışlar. Bugün bu vakfa ait gayrimenkullerin geliriyle 200 kadar çocuk eğitim görmektedirler.
1978 YILINDA VEFAT EDER…
Yetmişli yılların başlarına kadar işinin başına gidip şans dağıtmaya çalışan Nimet Abla hastalanıp felç geçirince, sevgili müşterilerinden uzak kalır. Bir müddet felçli yaşayan Nimet Abla 28 Temmuz 1978 tarihinde vefat eder.
UĞURLU ELİ UMUT DAĞITMAYA DEVAM EDİYOR…
Evet, Nimet Abla ebedi âleme çoktan göçtü ama “onun uğurlu eli” umut dağıtmaya devam ediyor. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen ve Avrupa’nın muhtelif yerlerinde çalışan insanlarımız onun hatırasını canlı tutuyor.
Yorumlar